29 Kasım 2008 Cumartesi
Aşk acısını ateş yakarmış.Biz ihtimallerin acımasız yanlarına geldik ve en umulmadık anlarda kestiler bünyemiz müsaitti belkide buna.Belkide denize yakın yaşamamızdan geldi bunlar başımıza.Serpildik parça parça,her bir parçamız öbüründen belki bir ömür uzağa ve hiç bir rüzgar ne de fırtına yakına getirmedi fazla fazla.Dedim ya biz ihtimallerin esiri olduk en verimli aşklarımızda.Hep çok derin kesti hayat bizi çok acımasızca.Şimdi bakınca kendime nekadar tıkanmış nekadar da alışmışım metabolizmama aykırı unsurlara.Çikolata kaplamışım en acı taraflarıma ve dökülmüşüm pul pul başkalarının avuçlarından..Ve savurmuşlar yine bizi dalgası en bol denizlere vurmuşuz en sivri kayalıklara.Bak artık kimsede kalmadı ne ufak bir umut nede bir nefeslik heves.Parmak uçlarımıza kadar inmiş en büyük ağrılar.Sebebi senmiydin yoksa bu kangrenin.. Yoksa ben mi verem ettim yoksa ciğerlerimizi.İyi bir istirahatle geçermiydi yoksa yaralar yada kalırmıydık sahipsiz tarlalar gibi..Bir tohum atılırmı üstümüze salarmı kendini içimize yoksa birdaha biri ayak basmazmı üstümüze.Kopan taraflar büyük sanırım kalanlardan bu sebeble hiç bir tanpon tutmuyor yaraları.Ve hiç bir kanama akıtmıyor içimizdeki son irinli kanı.Diller lal oldu konuşulması gereken en mühim anlarda.İstemedik bilmek gerçekten hissettiklerimizi.Sevilmemek gücümüze gitti biz severken ve özlerken.Biz hep inceydik olabildiğine birinin vazgeçmesini istedik bizim için bişeylerden.Çünkü güzel gülüşlerden vazgeçtik içimizdeki için.Küfrederken öpmeyi yeni öğrenmiş dudaklarımızla bir yandanda ıslandık en kuruya ihtiyaç olduğu zamanlarda.Hep onlara doğru oldu içimizdeki yollar ama tekbir vasıta geçmedi kaldık en yüksek dağlarda.Annemizi bile unuttuk iki dakikalık soğuk el kucaklarında.Ama anne ağladı kolumuza attığımız her kesiğin sonunda uzun uzundu mektuplar ona ve verilmeyen sırlar vardı dua ederken bile anılmayan.Tek niyetti o tek DİLEKTİ insanın kendinden bile geçtiği anlarda.Ama yine ihtimaller kapadı temiz yolları. O vazgeçmedi yürü dedi ısrarla.Kalan son gruruyla.Bitti derken bir ömür bu yolda bir gülüş dağıttı bütün kanı yeniden damarlara.Bir bardak su gibi aktı boğazdan, saat, ömür yel gibi geçti sanki.Değermi lafı ihanet kabul olurken aklımızın mahkemesinde. Yine son dakikada kaybettik, halbuki hakem yanlı bir tutum sergilemişti baştan sona.Birtek bizemiydi bu kural ihlalleri görmezden gelinen ve hep bizmi kaybetmek zorundaydık en galip saydığımız anlarda bile hayallerimizi geçmişte biryerlerde saklı duran çocukluğumuzu...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder